Anket | | Aşk mı, Para mı, Başarı mı, Şans mı? | Başarı | | 37% | [ 19 ] | Aşk | | 19% | [ 10 ] | Para | | 17% | [ 9 ] | Şans | | 27% | [ 14 ] |
| Toplam Oylar : 52 |
|
Istatistikler | Toplam 141 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: bukleman
Kullanıcılarımız toplam 3434 mesaj attılar bunda 1569 konu
|
Kimler hatta? | Toplam 4 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 4 Misafir :: 1 Arama motorları Yok Sitede bugüne kadar en çok 293 kişi Cuma 11 Ekim 2024 - 23:45 tarihinde online oldu. |
|
| Uzaylılara inanmayanlara kanıt : ROSWELL | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Dj PcKopat Forum BB Admini
Mesaj Sayısı : 1138 Yaş : 27 Yer : im yur: dum yok İş/Hobiler : Admin Lakap : PcKoPaT Karakter Haliniz : Rep Gücü : 860783093 Rep Puanı : 637 Kayıt tarihi : 21/01/09
Karakter Sayfası Ödülleri: Yok
| Konu: Uzaylılara inanmayanlara kanıt : ROSWELL C.tesi 16 Mayıs 2009 - 12:18 | |
| 4 Temmuz 1947 gecesi, ABD’de küçük bir New Mexico kasabası olan Roswell yakınlarına bir uçan daire düştü. Uçan dairenin enkazı ve uzaylı mürettebatının bedenleri olayı haber alan Ordu tarafından hemen kaldırıldı. Kaza yeri karantinaya alındı, enkazın tüm parçaları toplandı ve uçakla ABD 8. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderilerek burada kamuoyundan saklandı.
20. yüzyılın en önemli ve yankı uyandıran UFO olayı olan Roswell olayının ve onu takip eden resmi örtbasın kronolojisi aşağıda sunulmaktadır: 2 Temmuz 1947, Çarşamba
9:50: New Mexico eyaletinin Roswell kasabasında yaşayan Dan Wilmot ve karısı, verandalarında oturuken gökyüzünde kuzeydoğuya doğru hızla uçmakta olan büyük, parlayan, oval biçimli bir cisim görürler.
4 Temmuz 1947, Cuma
11:15: Roswell’deki St. Mary Hastanesi’nde görev yapan Fransiskan rahibeleri “Roswell’in kuzeyinde kavis yaparak dönen parlak bir cisim” görürler. Cismi kasabanın güneyinde oturan William Woody ve babası da gözlemler.
Bu sıralarda Roswell’in 120 km kuzeydoğusundaki Corona bölgesinde bir fırtına kopar. Foster çiftliğinin sahibi William “Mac” Brazel ve komşuları patlamaya benzer bir ses duyarlar.
Çölde kamp yapan Jim Ragsdale ve kız arkadaşı parlak bir cismin düşerek yere çarptığını görürler.
5 Temmuz 1947, Cumartesi
Sabah erken saatlerde, Mac Brazel ve komşularının 7 yaşındaki oğlu William “Dee” Practor fırtınanın çiftliğe zarar verip vermediğini kontrol ederlerken, yaklaşık 200 metre genişliğinde ve 1.2 km uzunluğunda bir alana yayılmış olan enkazı bulurlar: “Buruşturulup gevşetildiklerinde eski şekillerini alan” folyoya benzer ****lik döküntüler, ne kesilebilen ne de yanan “üzerlerinde menekşe rengi hiyeroglife benzer yazılar bulunan” çubuklar gibi esrarengiz maddeler.
Brazel, bulduğu maddelerin bir kısmını kamyonuna yükleyerek komşuları Floyd ve Loretta Proctor’a gider ve onlara bu tuhaf parçaları gösterir. Proctor’lar ona olayı yetkililere bildirmesini söylerler.
Akşamüstü Brazel enkazdan bazı parçalar toplayarak kulübesine götürür; bunlardan biri 1.2 metre boyundadır. Akşam, Corona’ya alışveriş yapmaya giden Brazel, buradaki arkadaşlarına ve komşularına olaydan bahseder. Onlar da Brazel’a yetkililere başvurmasını söylerler.
6 Temmuz 1947, Pazar
7:30: Mac Brazel Şerif George A. Wilcox’ı görmek üzere Roswell kasabasına doğru yola çıkar ve saat 11.00 sularında kasabaya gelir. Yanında enkazdan bazı parçalar getirmiştir, bunları Şerif Wilcox’a, karısına ve kızına gösterir: hepsi de bu enkazın bir uçan daireye ait olduğunu düşünmektedirler. Wilcox yardımcılarını inceleme yapmak üzere çiftliğe gönderir. Şerif yardımcıları enkaz alanını bulamazlar fakat bölgede “büyük, yuvarlak ve siyah” bir iz keşfederler; izin bulunduğu alandaki toprak erimiş ve kararmıştır.
Wilcox, Brazel’la konuşurken yerel radyo istasyonu KGFL’nin muhabiri Frank Joyce’dan bir telefon alır ve onu Brazel’la görüştürür. Joyce bu haberi duyuran ilk kişi olacaktır. Wilcox, Joyce’un önerisi üzerine Roswell Ordu Hava Kuvvetleri üssünü arar ve Hava İstihbarat görevlisi Binbaşı Jesse A. Marcel’la görüşür. Roswell Ordu Hava Üssü, o sırada dünyadaki tek atomik grup olan 509. Bomba Grubu’nun merkezidir.
13:00: Marcel Şerif’in ofisine gider, enkaz parçalarını görür ve bunları alarak üsse götürür. Roswell Hava Üssü’nden Albay Blanchard Marcel’a Karşı İstihbarat Ajanı Yüzbaşı Sheridan Cavitt’le birlikte Foster Çiftliği’ne giderek olayı araştırmalarını emreder.
Blanchard daha sonra Forth Worth Hava Üssü’ndeki 8. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tümgeneral Roger Ramey’i arar ve ona bulgulardan sözeder. Ramey olayı Pentagon’a haber verir.
15:00: Forth Worth Üssü Kurmay Başkanı Albay Thomas J. DuBose, Pentagon Stratejik Hava Kuvvetleri Generali Clements McMullen’dan bir telefon alır. McMullen, DuBose’a bulunan maddeleri hemen Washington yakınlarındaki Andrews Hava Üssü’ne göndermesini söyler ve bunları bizzat inceleyeceğini bildirir. DuBose’a göre, McMullen bu enkaz parçalarını Ohio’daki Wright Üssü Hava Teknik İstihbarat Departmanı’ndan Tümgeneral Benjamin Chidlaw’a göndermiştir.
Saat 16:00 sularında bir nakliye uçağı hazırlanır.
Marcel ve Cavitt Brazel’la birlikte farklı araçlarla Foster çiftliğine giderler. Brazel görevlilere kulübesinde sakladığı enkaz parçalarını gösterir. Marcel bunlar üzerinde radyoaktivite ölçümleri yapar. Marcel ve Cavitt o geceyi çiftlikte geçirirler.
17:00: Pentagon’dan gelen emirler doğrultusunda, enkazın yerini tespit etmek için bölgeye uçaklar gönderilir. Havadan yapılan araştırma sonucunda Roswell’in 65 km kuzeydoğusunda bir uçan dairenin enkazı bulunur. Enkazı incelemek ve ertesi günkü enkaz kaldırma çalışmaları için hazırlık yapmak üzere bölgeye bir arama-kurtarma ekibi gönderilir. Ekip bölgede arkeolog W. Curry Holden liderliğinde bir grup siville karşılaşır. Enkaz alanına Colomb öncesi devre ait Kızılderili çömlekleri ararken gelmişlerdir.
Bu sıralarda, Şerif Wilcox da önemli bir keşif yapar: yardımcıları tarafından tespit edilen yanık izinin yakınlarında araştırma yaparken bir enkaz ve dört uzaylı yaratık bulur. Uzaylılardan biri hala hayattadır. Wilcox’un karısı yıllar sonra torununa “yaratıkların büyük kafaları olduğunu ve gümüş rengi üniformalar giydiklerini” anlatacaktır.
7 Temmuz 1947, Pazartesi
7:00: Foster çiftliğindeki Hava Kuvvetleri görevlileri enkazla kaplı alana giderler ve enkaz parçalarını araçlarına yüklemeye başlarlar. Bu sıralarda, Albay Blanchard büyük bir faaliyet başlatır ve kasabaya giren tüm yollara barikatlar kurulmasını emreder.
13:30: Roswell Hava Üssü’ne morg hizmeti veren Ballard Cenazeevi’nde çalışan Glenn Dennis, Üs’ten bir telefon alır. Telefondaki görevli Dennis’e, dış faktörlere karşı korunmasız kalan cansız bedenlerin nasıl muhafaza edileceğini ve çocuk ölçülerinde havageçirmez tabutlarının olup olmadığını sormaktadır.
13:55: Ordu Hava Kuvvetleri Araştırma ve Geliştirme Departmanı’ndan General Curtis LeMay, Pentagon’da General Hoyt Vandenberg’le “uçan daireler” konulu bir toplantı yapar. Bu sırada, Hava Teknik İstihbarat Kuvvetleri Komutanı General Nathan F. Twining planlarını değiştirerek New Mexico’ya uçar.
15:30: Glenn Dennis, yaralı bir askeri tedavi etmesi için üsse çağırılır. Dennis askere ilk yardım yapar ve onu üssün revirine götürür. Revire giderken kapısı açık bir ambulansın yanından geçen Dennis, ambulansın içinde çeşitli ****l parçacıkları olduğunu görür.
O akşam geç saatlerde Foster çiftliğindeki enkazın büyük bir kısmını araçlarına yükleyen Hava Kuvvetleri görevlileri üsse doğru yola çıkarlar. Binbaşı Marcel yolda evine uğrar ve karısı ile oğlu Jesse Marcel Jr.’a enkaz parçalarından bazılarını göstererek onlara bu parçaların bir uçan daire enkazından alındığını olduğunu söyler.
8 Temmuz 1947, Salı
6:00: Albay Blanchard ve Binbaşı Marcel gizli bir toplantı yaparlar; Marcel Albay’a enkaz parçalarını gösterir.
7:30: Albay Blanchard’ın ofisinde personel toplantısı yapılır.
9:00: Albay Blanchard, Brazel’ın bulduğu enkaz hakkındaki dedikoduları engellemek ve halkın ilgisini ölü uzaylılardan başka bir yöne çevirmek için bir basın açıklaması yapmaya karar verir ve basın görevlisi Teğmen Walter Hunt’a şu açıklamayı dikte ettirir:
“Uçan dairelerle ilgili söylentiler dün gerçeğe dönüştü." Roswell Ordu Hava Üssü, 8. Hava Kuvvetleri’ne bağlı 509. Bomba Grubu İstihbarat Departmanı, yerel çiftçilerden birinin ve Chaves kasabası şerifinin işbirliğiyle bir disk ele geçirmiştir. Bu uçan cisim geçen hafta içinde Roswell yakınlarındaki bir çiftliğe inmiştir. Telefonu olmayan çiftçi, diski şerifle irtibat kurana kadar saklamıştır. Olayı öğrenen Şerif hemen 509. Bomba İstihbarat Departmanı’ndan Binbaşı Jesse Marcel’e ulaşmış; ordu hemen harekete geçmiş ve disk çiftçinin evinden alınmıştır. Disk, Roswell Hava Üssü’nde incelenmiş ve daha sonra Binbaşı Marcel tarafından Merkez Karargahına gönderilmiştir.”
11:00: Teğmen Hunt, yerel radyo istasyonlarına, Şerif’in ofisine ve yerel gazeteler Roswell Daily Record ve Morning Dispatch’e giderek açıklamayı teslim eder. Bir akşam gazetesi olan Roswell Daily Record olayı aynı gün ilk sayfadan, “Hava Kuvvetleri Roswell Bölgesi’ndeki Çiftlikte Uçan Daire Yakaladı” başlığıyla verir.
Radyo istasyonları haberi Associated Press’e iletir; haber buradan tüm dünyaya yayılır. Bunu takip eden saatlerde, radyo istasyonları, Şerif’in ofisi ve Roswell Hava Üssü Londra’dan Tokyo’ya kadar tüm dünyadan telefon bombardımanına tutulur.
Haberi teleksle United Press’e gönderen KGFL’den Frank Joyce bir süre sonra Washington’dan bir telefon alır. Telefondaki görevli Joyce’a olayı nereden haber aldığını sormaktadır; Joyce Teğmen Haut’un ismini verir. Kısa bir süre sonra yine resmi bir görevli Morning Dispatch’i arayarak Teğmen Haut’un açıklamasının yanlış olduğunu söyler.
11:00: Glenn Dennis hemşire arkadaşından bir telefon alır. Öğle yemeği için buluşmayı kararlaştırırlar. Burada arkadaşı Dennis’e önceki gün bir otopsiye yardım ettiğini anlatır. Washington’dan gelen iki doktor 3 küçük varlığa otopsi yapmışlardır. Hemşire, varlıkların çok büyük başları, çukur gözleri ve sadece dört parmakları olduğunu söyler ve bir peçeteye bunlardan birinin kabataslak bir resmini çizer. Dennis’e gördüğü varlıkların fiziksel özelliklerini detaylıca anlatan hemşire, bunların insan değil “yabancı bedenler” olduklarını tekrarlar.
12:00: Roswell Hava Üssü’ne Washington’dan gelen bir uçak iner; içinde özel bir uzman ve bir fotoğrafçı ekibi bulunmaktadır.
UFO’nun enkazı Yüzbaşı Oliver Henderson’ın kullandığı bir uçağa yüklenerek Wright Üssü’ne gönderilir. Yükleme sırasında Henderson hala hangarda bulunan üç uzaylı bedeni görür; bedenler buzda saklanmaktadır.
15:00: General Clemence McMullen Forth Worth’ten General DuBose’u arar ve ondan 8. Hava Kuvvetleri Komutanı General Roger Ramey’yle temasa geçmesini ister. Ramey yeni bir hikaye uydurarak uçan daire hikayesini örtbas etmelidir.
Bunun üzerine General Ramey Forth Worth Üssü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek Roswell yakınlarında düşen cismin bir uçan daire değil, meteoroloji balonu olduğunu söyler. Binbaşı Marcel’in bulduğu esrarengiz madde meteoroloji balonu parçalarıyla değiştirilir ve Marcel’e bunlarla birlikte basına poz vermesi emredilir.
KGFL Radyo İstasyonu’nda Mac Brazel’le yapılacak bir röportaj, FFC ve New Mexico Kongresi emirleriyle iptal edilir. KGFL’ye bu olayı kapatmak için 24 saatleri olduğu, yoksa bir daha radyo işine giremeyecekleri söylenir.
9 Temmuz 1947, Çarşamba
8:00: Albay Blanchard kaza yerine giderek enkaz temizleme çalışmalarını denetler.
10.00: Washington’dan gelen bir başka uçak Roswell Üssü’ne iner; Başkan Harry Truman’nı temsil eden bir gizli hizmet görevlisini getirmiştir.
12:00: UFO mürettebatının bedenleri nakliyeye hazır hale getirilir.
15:00: Enkaz yüklü üç C-54 uçağı üsten ayrılarak General Twining’in bulunduğu Kirtland Hava Üssü’ne doğru yola çıkar.
16:00: Uzaylı cesetleri biri Washington’a diğeri Forth Worth’e giden iki ayrı uçakla nakliye edilir.
19.30: Associated Press dünya çapında bir duyuru yayımlayarak, uçan daire sanılan cismin aslında bir meteoroloji balonu olduğunu duyurur. TV kanalı ABC News de Roswell’deki enkazın bir meteoroloji balonuna ait olduğunu bildirir.
| |
| | | Dj PcKopat Forum BB Admini
Mesaj Sayısı : 1138 Yaş : 27 Yer : im yur: dum yok İş/Hobiler : Admin Lakap : PcKoPaT Karakter Haliniz : Rep Gücü : 860783093 Rep Puanı : 637 Kayıt tarihi : 21/01/09
Karakter Sayfası Ödülleri: Yok
| Konu: Geri: Uzaylılara inanmayanlara kanıt : ROSWELL C.tesi 16 Mayıs 2009 - 12:18 | |
| 11 Temmuz 1947, Cuma
Kurtarma operasyonlarında görev alan tüm askerlerin katıldığı bir brifing düzenlenir. Askerler küçük gruplar halinde görüşmeye alınırlar. Askerlere bu olayın ulusal güvenliği ilgilendiren bir konu olduğu ve çok gizli tutulması gerektiği söylenir ve kimseyle bu konu hakkında konuşmamaları emredilir.
Ve resmi sessizlik başlar…
1978-1994
Nükleer fizikçi ve sonra da UFO araştırmacısı olan Stanton Friedman’ın Binbaşı Marcel’i bularak onunla Roswell olayı hakkında röportaj yapar. Uzun yıllar süren sessizlik bozulmuştur. Bunu takip eden 16 yıl içinde 300’ü aşkın tanığın ifadelerini temel alan 5 kitap yazılır.
YENİ SORUŞTURMA
12 Ocak 1994’te, Albuquerque, New Mexico’dan Temsilciler Meclisi Üyesi Steven Schiff, seçmenlerinden gelen yoğun talep üzerine, Savunma Bakanlığı’yla temasa geçer ve onlardan 1947’de Roswell’de meydana gelen olay hakkında bilgi ister. Savunma Bakanlığı, Schiff’e bu konu hakkında ellerinde herhangi bir bilgi olmadığını bildirir ve Ulusal Arşivler’e başvurmasını söyler. Ulusal Arşivler’den de konuyla ilgili bir kayıtları bulunmadığı cevabını alan Schiff, Genel Muhasebe Ofisi (GAO) ile temas kurar ve 1947 olaylarıyla ilgili kayıtların denetlenmesini ister. GAO, 28 Temmuz 1995’te araştırmasını tamamlar ve konuyla ilgili bir rapor yayımlar. Raporda, o dönemde Roswell Ordu Hava Üssü’nden gönderilen tüm yazılı belgelerin gerekli izin alınmaksızın yok edildiği bildirilmektedir.
Schiff bu belgelerin son derece önemli olduğunu söylemektedir. Çünkü bu belgeler, Roswell’deki askeri yetkililerin, 1947’de dünya üzerindeki tek nükleer vuruş kuvveti olan Roswell üssü görevlilerinin bir meteoroloji balonuyla başka bir dünyadan gelen yabancı materyaller arasındaki farkı anlamamalarını üstlerine nasıl açıkladığı göstermektedir.
Hava Kuvvetleri’nin Cevabı
Hava Kuvvetleri UFO’lar konusunda 25 yılı aşkın bir suskunluktan sonra ilk kez Eylül 1994’te, yani Schiff araştırmalarına başladıktan 8 ay sonra, kamuoyuna bir açıklama yapmak zorunda kalmıştır. Hazırlanan raporda, Hava Kuvvetleri, 1947’deki meteoroloji balonu hikayesiyle Amerikan halkını ve dünyayı gerçekten de yanılttığını kabul etmekte ve fakat bu dfa da bir başka yalanla; 1947 yılında Roswell’in kuzeybatısında Mac Brazel tarafından bulunan enkazın aslında Mogul adlı çok gizli bir hükümet projesinde kullanılan bir balonun kalıntıları olduğunu söylemektedir.
Peki ama daha önce halkı yanılttığını kabul eden Hava Kuvvetleri’nin bu açıklaması ne kadar inandırıcıydı? Gerçek, ancak araştırmaların derinleştirilmesiyle ve tanıkların konuşmaya başlamalarıyla ortaya çıkacaktı.SANTILLI OTOPSİ FİLMİ
1992 yılında, Elvis Presley’in bir filmini aramak üzere Ohio’nun Cleveland şehrine giden İngiliz video prodüksiyon şirketi Merlin Group’un başkanı Ray Santilli, burada elinde sözkonusu filmin bulunduğunu söyleyen kameraman Jack Barnett ile tanıştı. Elvis filmi üzerinde anlaştıktan sonra Barnett İngiliz prodüktöre elinde ilgisini çok çekecek başka bir film olduğunu söyledi ve Santilli’ye 16 mm’lik siyah-beyaz filmlerden oluşan 22 kutu gösterdi. Barnett’in söylediğine göre, bu filmler 1947 yılında Amerikan Ordusu’nda görev yaparken filme aldığı çok gizli bir olaydan kesitlerdi. Filmin konusu ise oldukça olağandışıydı: Bir uzay aracının ele geçirilişi ve ölü uzaylıların otopsileri! Barnett’in iddiaları Santilli’nin ilgisini çekmişti, fakat yaşlı adamın hikayesinin doğruluğuna ancak Barnett kendisine 1942-1952 yılları arasında gerçekten de ABD Ordusu için kameramanlık yaptığını kanıtlayan kağıtlar ve fotoğraflar gösterdikten sonra ikna oldu.
Barnett’in geçmişi hakkında çok az şey bilinmektedir; Barnett, hükümet sırlarını açıkladığı için, olası bir kovuşturmayı engellemek amacıyla kişisel bilgilerinin gizli tutulmasını istemiştir. Barnett, Ordu’ya 1942 yılında katılmış ve savaş kameramanı olmuştur. 1944’te Hava Kuvvetleri Şef Yardımcısı’na bağlı İstihbarat Departmanı’na atanan Barnett, 1947 yılında New Mexico’daki White Sands Üssü’ne gönderilmiş, aynı yılın Haziran ayında ise Stratejik Hava Komutanlığı’ndan Tuğgeneral Clements McMullen’ın emri üzerine Washington D.C.’ye gitmiştir. Kısa bir süre sonra, Barnett ve çoğunlukla tıbbi personelden oluşan 16 kişilik bir ekip Washington’dan New Mexico’nun Socorro kasabasının güneybatısındaki bir kaza yerine gönderilmiştir. Roswell, Socorro’dan 163 mil uzaklıkta bulunmaktadır. Barnett’a kazanın Sovyet casus uçaklarından birinin düşmesi sonucu meydana geldiği söylenmiş ve kaza yerindeki enkazın kaldırılışını filme alması emredilmiştir. Barnett kaza yerine vardığında çöldeki enkazın bir Rus uçağına ait olmadığını, yerde tersyüz olmuş bir şekilde duran büyük bir uçan daireye ait olduğunu görmüştür. Enkazın kaldırılışını ve incelenmesini filme alan Barnett, daha sonra ölü uzaylılara yapılan otopsiyi görüntülemek üzere Teksas’taki Forth Worth Üssü’ne gönderilmiştir.
Uzaylıların otopsileri Profesör Detlev Bronk, ve Barnett’ın isminin Dr. Willies ya da Williams olduğunu söylediği bir doktor tarafından yapılmıştır. Bu otopsilerin birinde bizzat Başkan Truman da bulunmuştur. Santilli, özellikle Başkan Harry Truman’ın bu otopsilerden birini izlerken çekilen sahneyi gördükten sonra, bu filmleri Barnett’ten satın almıştır. Aynı dönemde, Santilli İngiltere UFO Araştırma Derneği BUFORA’nın Araştırma Müdürü Philiph Mantel’la bir UFO belgeseli yapma konusunda görüşmüştür. Santilli ve Mantel, Londra’da bir basın toplantısında bir araya gelmişler, Santilli burada Mantle’a otopsi filminden bahsetmiş fakat onu Mantle’a göstermeye henüz hazır olmadığını söylemiştir.
Otopsi filminin ortaya çıkmasını isteyen Philiph Mantle, basın temsilcisi Carl Nagaitis aracılığıyla İngiltere’de bir dedikodu yayarak gizlenen otopsi filminin aslında film yönetmeni Steven Spielberg tarafından yürütülmekte olan yeni ve büyük bütçeli bir projenin bir parçası olduğunu söylemiştir. Steven Spielberg’in prodüksiyon şirketi ise bu haberler üzerine hemen bir basın açıklaması yayınlayarak yönetmenin Roswell ile ilgili herhangi bir projesi olmadığını belirtmiştir. Bu gelişmeler üzerine Santilli, otopsi filmlerinden birini 28 Nisan 1995’te düzenlediği özel bir toplantıyla Reg Presley, ekin çemberleri araştırmacısı Colin Andrews, Roma’dan Maurizio Biata ve Philiph Mantle’a göstermiştir. Santilli’nin açıklamasına göre bu 9 dakikalık film, Temmuz 1947’de Dallas’taki Forth Worth Üssü’nde yapılan bir otopsiyi göstermekteydi.
Filmin görüntü kalitesi çok bozuktu, fakat birtakım çarpıcı detaylar fark edilebiliyordu. Kamera sabitlenmiş gibiydi, bir odanın köşesine bakıyordu. Odadaki masanın üstünde insan olmadığı açıkça fark edilen cansız bir beden yatmaktaydı; üstü bir örtüyle örtülmüştü. Beyaz giysiler içindeki iki adam cesetten doku örnekleri aldılar, bu sırada siyah giysili üçüncü bir kişi ön planda sırtı kameraya dönük olarak durmaktaydı. Masada yatan varlık orta boyluydu. Ellerinde ve ayaklarında altı parmak vardı. Mantle’a göre en dikkat çekici özelliği büyük, koyu renk gözleriydi. Film bu varlığa yapılan otopsinin görüntülerini içeriyordu.
| |
| | | Dj PcKopat Forum BB Admini
Mesaj Sayısı : 1138 Yaş : 27 Yer : im yur: dum yok İş/Hobiler : Admin Lakap : PcKoPaT Karakter Haliniz : Rep Gücü : 860783093 Rep Puanı : 637 Kayıt tarihi : 21/01/09
Karakter Sayfası Ödülleri: Yok
| Konu: Geri: Uzaylılara inanmayanlara kanıt : ROSWELL C.tesi 16 Mayıs 2009 - 12:19 | |
| Bir hafta sonra, 5 Mayıs 1995’te, Santilli 3 Temmuz 1947 tarihinde yapılan ikinci otopsiye ait daha uzun bir filmi, gazeteciler, bilimadamları ve UFO araştırmacılarından oluşan 90 kişilik bir seyirci kitlesine göstermiştir. Antropolojist ve Magazin 2000 dergisi editörü Michael Hesemann ekranda gördüklerini şöyle anlatmaktadır: “…Bir tür ameliyat masası üzerinde çıplak, insan olmayan bir yaratığın cesedi yatmakta. Yaratığın büyük saçsız bir kafası, büyük, koyu renk gözleri ve ağzı, küçük bir burnu ve kulakları var. Hemen hemen insan orantılarında bir vücudu olan yaklaşık 1.5 metre boyundaki yaratığın karın bölgesi oldukça şişkin (atmosferin etkilerinden meydana geldiği sanılmakta). Sağ ayağında derin yaralar var, kas lifleri görülebiliyor…Dış üreme organlarının yerinde vajinayı andıran bir çöküklük var…Yaratığın kafası incelenmek üzere kesilip ayrılıyor –kafatası zorlukla açılıyor ve daha şimdiden çürümüş beyin dışarı çıkarılıyor. Yaratığın cildi insan cildini andırıyor, iç organları da insan iç organlarından farklı. Uzaylı şaşırtıcı ölçüde insana benziyor. Hiçbir şekilde, uzun ve sıska kolları olduğu söylenen küçük gri yaratıklara benzemiyor; Buradaki, büyük bir kafatası, normal büyüklükte elleri ve ayakları olan kısa boylu bir varlık. Otopsi esnasında odada dört kişi bulunuyor; bunlardan biri bir kadına benziyor. Cesedin solunda üstünde ameliyat malzemeleri olan küçük bir masa duruyor…Duvardaki saat otopsinin başlangıcında 10:06’yı, bitişinde ise 11:45’i gösteriyor. Bu da otopsinin yaklaşık 2 saat sürdüğünü gösteriyor. Duvarda ayrıca spiral kordonlu siyah bir telefon ve üzerinde “Tehlike” yazılı bir levha asılı. Film her üç dakikada bir kararıyor ve sonra görüntü yeniden başlıyor.”
Film üzerindeki tartışmalar, filmin 28 Ağustos 1995’te dünya genelindeki 28 TV istasyonunda yayınlanmasıyla birlikte doruğa ulaştı. Şüpheci kesim sürekli yeni detaylar bularak filmin sahte olduğunu ispatlamaya uğraşıyordu. Telefonun spiral kordonu, duvardaki saat, ameliyat malzemeleri, hatta doktorların koruyucu giysileri bile bir şeylerin yanlış ve alışılmadık olduğunun bir kanıtı olarak sunulmaya çalışılıyordu.
İlk incelemeler olumluydu: duvar saati 1936 yılından beri satılmaktaydı; odada asılı mikrofon 1945’ten beri piyasadaydı. Filmde görülen ameliyat malzemelerinin, 1940’larda otopsilerde kullanılan standart aletler olduğu Amerikan Adli Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Profesör Cyril Wecht tarafından doğrulandı. Peki ya filmdeki doktorlar? Özellikle Majestic-12 belgelerinin su yüzüne çıkmasından sonra UFO çevrelerinde sık sık ismi geçen, bio-fizikçi ve Hava Kuvvetleri Danışma Komitesi üyesi Dr. Detlev Bronk, hiç şüphesiz, bir uzaylının otopsisini yapma konusunda güvenilecek nadir insanlardan biriydi. Fakat Dr. Williams Roswell araştırmalarında daha önce hiç sözü edilmemiş yeni bir isimdi. Uzun bir araştırmadan sonra, gerçekten de Dr. Robert Parvin Williams isminde bir doktorun olduğu ve o dönemde Virginia’daki Forth Monroe Üssü’nde genel cerrah asistanı olarak görev yaptığı ortaya çıkmıştır. Yalnızca Dr. Williams’ın adını vermesi bile Barnett’in Ordu hakkında oldukça bilgi sahibi olduğunu göstermektedir.
Otopsi filmini inceleyen Sheffield Üniversitesi Adli Patoloji Bölümü’nden Prof. Christopher Milroy, filmdeki görüntülerin insanımsı bir vücuda sahip genç bir kadına ait olduğu sonucuna varmıştır. Milroy, bu kadının beyin yapısının insanınkine benzemediğini belirtmiş ve operasyonun bir cerrah tarafından değil deneyimli bir patalog tarafından yapılmış olduğunu da sözlerine eklemiştir: Tıpkı fizyolog ve bio-fizikçi Detlev Bronk gibi! Daha sonra araştırmacı George Wingfield’la da görüşen Milroy, otopsiye konu olan bedenin “zekice yapılmış bir model bebek değil, bir ceset” olduğunu bildirmiştir.
Tüm bunlara rağmen, şüpheci kesim film hakkındaki tartışmalarına devam etmiştir. Böyle şaşırtıcı ve radikal bir belgenin gerçeklere dayandığının kanıtlanması için belirli kriterlere uyması gerektiğini belirten şüpheciler, belgenin kaynağının bilinmesi ve tanımlanması gerektiğini söylemişlerdir. Fakat Santilli, ABD Hükümeti’nin Ordu sırlarını açıkladığı için ona karşı misilleme yapabileceğini söyleyerek Jack Barnett hakkında daha fazla bilgi vermeyi reddetmiştir. Şüpheciler ayrıca, belgenin doğruluğunun kanıtlanması için yaşının ve fiziki özelliklerinin de tespit edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Santilli’nin filmin yaşı konusundaki tek kanıtı Kodak’ın film kutuları üzerine işlediği, her yıl değiştirilen ürün kodlarıydı. Araştırmalar sonucunda otopsi filminin üzerinde bulunan, bir kare ve bir üçgenden oluşan kodun Kodak tarafından 1927’de, 1947’de ve 1967’de üretilen tüm filmler üzerinde bulunduğu ortaya çıkmıştır.
İşte tam bu sırada elde edilen çok güçlü bir kanıt, otopsi filminin gerçekliği hakkındaki tartışmalara son noktayı koymuştur. Filmin yaşı hakkındaki tartışmaları takip eden fotoğraf uzmanı Bob Shell, problemi kesin olarak çözebileceğini söylemiş ve Santilli tarafından kendisine gönderilen film parçaları üzerindeki incelemelerine başlamıştır. Shell’in araştırmasının ilk sonuçları 19 Ağustos 1995’te açıklanmıştır: “Kullanılan film, 1940’ların başlarında üretilmeye başlanan ve 1956-57 yıllarında üretimi durdurulan Cine Kodak Super XX marka bir filmdir. Filmin üzerindeki kodlar 1927, 1947 ya da 1967 yıllarına ait olabileceğinden ve bu film 1927 ya da 1967 yıllarında üretilmemekte olduğundan, geriye tek olasılık olarak 1947 yılı kalmaktadır. Resimlerin kalitesi ve filmin bulanıklığı, görüntülerin film çok tazeyken, yani üretiminden sonraki ilk 3-4 yıl içinde, çekildiğini göstermektedir. Bu bakımdan, filmi 1947’nin Haziran ve Temmuz aylarında çektiğini ve birkaç gün sonra da hazır hale getirdiğini söyleyen kameramanın bu açıklamasından şüphe etmek için hiçbir sebep bulunmamaktadır. Filmin fiziksel özellikleri konusunda yaptığım testlere dayanarak, bu filmin kameramanın söylediği zaman ve söylediği şekilde çekilmiş olduğunu doğrulamaya hazırım.”
Shell film üzerindeki araştırmasını 6 Eylül 1995’te tamamlayarak tartışmalara son noktayı koymuştur: “Roswell filminin ve filmdeki görüntülerin fiziksel özellikleri 1947 yılında üretilen, çekilen ve işlenen bir film olduğunu göstermektedir.”
OTOPSİ – GİZLİ BELGELER
Roswell enkazında ele geçirilen ölü uzaylılar üzerinde gerçekten de otopsi yapıldığını kanıtlayan, Santilli filmi dışında başka belgeler de bulunmaktadır.
Amerikan Hükümeti’nin Gezegenlerarası Olaylar Birimi IPU ve MJ-12 gibi diğer birtakım gizli operasyon grupları tarafından Roswell kazası hakkında hazırlanan raporlar, olay hakkında bilinmeyen pek çok gerçeği gözler önüne sermektedir.
Roswell soruşturmasının en rahatsız edici noktası, kaza yeri yakınlarında bulunan uzaylı bedenlerinin incelenmek üzere kesildiğine ve otopsilerinin yapıldığına dair kayıtlardı. Örneğin bu soruşturmayla ilgili belgelerin birinde, uzay aracının içinde ölü hayvanlara ait parçalar bulunduğu belirtilmekteydi.
Kaza yerinin temizlenmesi sırasında uzaylı bedenlerinden birini ortadan kaldırmaya çalışan bir teknisyen son anda engelenmişti. Bir başka teknisyen, o dönemde “Dünya Dışı Biyolojik Varlıklar” adı verilen uzaylılardan birini ceset torbasına yerleştirdikten sonra dört saat boyunca komada kalmıştı. Yine bu operasyon esnasında, üç personel hastalık belirtileri göstermiş ve incelenmek üzere hemen Los Alamos Laboratuarına götürülmüştü. Bu üç asker, daha sonra ani hastalık nöbetleri ve durdurulamayan kanamalar nedeniyle can verdi. Bu askerlerin üçü de koruyucu elbiseler giyiyorladı. Bunlardan ikisi uzaylıların vücudundan çıkan sıvıya temas etmiş; diğeri ise itici güç reaktörünün yakınlarındaki bir enkaza girmişti.
Ölen varlıkların otopsileri de net bir sonuca varılmasını sağlayamamıştı. Uzaylıların bir tür toksin zehirlenmesi ya da bulaşıcı bir hastalık dolayısıyla öldükleri düşünülüyordu. Uzaylılardan alınan kan örnekleri Maryland’deki Fort Detrick üssünde saklanmaktaydı. Bunun iki temel nedeni vardı. Birincisi uzaylıların taşıdığı olası bir virüse karşı önlem almaktı, çünkü böyle bir durum karşısında yapılabilecek hiçbir şey bulunmamaktaydı. İkincisi de havadaki radyasyonun New Mexico’ya yayılması tehlikesiydi ki, ordu bu konuda kaygılanmakta haklıydı. Kaza alanının üzerinde yapılan denetleme uçuşları, kaza bölgesinde ve çevresinde yüksek oranda radyasyon bulunduğunu ortaya çıkarmıştı. Ölü uzaylıların bedenlerinin, ve New Mexico’daki AKC laboratuarlarına gönderildiği söylenmekteydi.
Enkazın teknik değerlendirme sonuçlarına göre:
Uzay aracının gövdesi çok dayanıklıydı,
Aracın yapıldığı ****l çok yüksek sıcaklıklara dayanabiliyordu,
Aracın gövdesini bir arada tutacak herhangi bir bağlantı, kaynak ya da dolgu izine rastlanmamıştı,
Aracın kanat benzeri herhangi bir parçası bulunmamaktaydı,
Araçta herhangi bir hava girişi ya da egzos çıkışı bulunmamaktaydı,
Kontrol panelinde herhangi bir düğme, anahtar, elektrik devresi ya da pedal bulunmamaktaydı.
Kaza yerinde bulunan araç ileri bir mühendislik örneğiydi ve dünyada bir benzerine daha rastlanmamaktaydı. Tüm kanıtlar, bu aracın başka bir gezegenden gelme ileri bir kültürün ürünü olduğuna işaret etmekteydi. Bu kültür, sahip olduğu ileri bilim ve teknolojiyi kullanarak gezegenlerarası yolculuk yapmaya imkan sağlamıştı. Araç, birbirine bağlı bir dizi bobin ve mıknatıstan oluşma nötronik bir motora sahipti.
Aracın güç sağlayıcısının içinde, hidrojen-florit gazı, su, uranyum tetraflorit, magnezyum, potasyum, alüminyum, plütonyum, gümüş, berilyum gibi elementler ile kurşun benzeri bir bileşim ve plastik benzeri bir madde bulunmaktaydı. Aracın nasıl çalıştığı bilinmemekteydi, fakat içinde bulunan düz ****lik panel sayesinde harekete geçtiği ve hareketlerinin TV benzeri bir monitörden izlendiği düşünülmekteydi. Araçta herhangi bir erzak ya da depo ünitesinin bulunmaması, aracın kısa mesafeli keşif uçuşları için dizayn edildiğini düşündürüyordu. Kaza hakkındaki raporlardan birinde, MIT’in enkazda bulunan mikroelektronik devreler üzerinde yürüttüğü bir çalışmadan bahsedilmiş ve elde edilen bulguların kendilerine stratejik avantaj sağlayabileceği belirtilmiştir. | |
| | | | Uzaylılara inanmayanlara kanıt : ROSWELL | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |